krizantem
ADMİNİSTRATOR
 Kayıt Tarihi : 05/03/09
Nerden : KONYA
Burç : 
Mesaj Sayısı : 162
Ruh Halim : 
Rep Puanı : 
Rep Derecesi : 414
Sikayet Et : 
 |  Konu: Gökhan Güleç  Paz Mart 22, 2009 11:12 pm | |
|  Gökhan Güleç ile tesislerde futbol hayatını ve geleceğe dair planlarını konuştuk.
• Futbolcu olmaya ne zaman ve nasıl karar verdin? Futbolculuk kariyerinden bahseder misin?
Amcam ve amcamın oğlu profesyonel olarak İnegölspor`da futbol oynadılar. Çocukluğumu onlarla birlikte geçirdiğim için her dönem futbolla iç içeydim ve futbola 7 yaşında İnegölspor`un yaz okuluyla başladım. Daha sonra İnegölspor altyapısının her kademesinde görev yaptım. 17 yaşında İnegölspor`da profesyonel oldum. Şu anki yardımcı antrenörümüz Ersel hoca o dönem İnegölspor`un teknik direktörüydü ve beni A takıma çağıran kişiydi. 1.5 sezon İnegölspor A takımında oynadıktan sonra Gaziantepspor`a transfer oldum. 2005-2006 sezonunun devre arasında Beşiktaş`a transfer oldum. 1.5 sezon boyunca orada oynadıktan sonra Denizlispor`a kiralık olarak gittim ve geçen sezon Denizli`de oynadıktan sonra bu yıl memleketimin takımı olan Bursaspor`a transfer oldum.
• Bursa doğumlu bir futbolcusun, uzun yıllar Bursa dışında forma giydin. Dışarıdan Bursaspor`a bakıldığında neler hissediyordun? Şimdi içindesin neler söylemek istersin?
Bursaspor`dan bana daha önce hiçbir teklif gelmemişti. Gaziantep`e transfer olurken bir ara transferim söz konusu olmuştu. Bursaspor o dönemde 2.ligdeydi. Ama transfer gerçekleşmedi. Her futbolcu kendi memleketinin takımında forma giymek ister. Nasip bugüneymiş. Ben Gaziantepspor ve Denizlispor`da da forma giydim fakat Anadolu kulüpleri içerisinde Bursaspor`u apayrı bir yere koyuyorum. Bir kere Bursaspor Anadolu`nun en büyük şehir takımı. Kent her yönüyle mükemmel, camia çok büyük. Bu büyük camianın içerisinde olmaktan dolayı şuan çok mutluyum.
• Bursaspor`a transferin nasıl gerçekleşti? Bursaspor`da oynamak aklından geçiyor muydu?
Denizlispor`dan ayrıldığımda Genel Menajerimiz Adil Cenkçiler beni aradı. “Samet Hoca seninle görüşecek, seni transfer etmek istiyor” dedi. Bende Samet Hoca`nın beni aramasını bekledim ve hiçbir kulüple görüşme yapmadım. Daha sonra Samet Hoca`yı ben aradım. Kendisine; “Bursaspor`da oynamak isterim. Eşim de hamile, bundan dolayı Bursa`da oynamayı tercih ederim. Beni transfer etmeyi düşünmüyorsanız, başka takımlarla görüşmelere başlayayım dedim. Samet Hoca da beni kadroda düşündüğünü ve görüşmelerin yakın zamanda başlayacağını söyledi ve ilerleyen günlerde transferim gerçekleşti.
- Hacettepe maçında sonradan oyuna girdin ve çok güzel bir gol attın. O golü bize anlatır mısın?
İdmanlardan sonra sürekli şut çalışıyorum. Yaz tatilinde de çalışmıştım. Sonuçta şut atmadan gol olmuyor. Maçta takım olarak biraz tutuktuk. Oyuna girerken Volkan Şen ile bayağı konuştuk. Top Mustafa Sarp`tan Veli`ye gelirken, Veli bana “kaleye vur” diye seslenmişti. Top ayağıma çok güzel oturdu. Birazda şansın yardımıyla takımımıza 3 puanı getiren golü atmam benim için çok önemliydi. Sezona iyi bir başlangıç yapmak ve golle başlamak forvet oyuncusu için çok önemli. Gol attığın zaman mutlusundur, özgüvenin kendine gelir.
• Bursaspor`da adaptasyon konusunda bir sorun yaşadın mı? Arkadaşlık nasıl?
Hiçbir adaptasyon sorunu yaşamadım. Herkesle aram iyidir. Mustafa Keçeli ile komşuyuz. Antrenmanlara beraber gidip geliyoruz. Gençler ile de aram iyidir. Muhammet ile daha samimiyiz.
Forvet hattında önemli değişiklikler yaptı. Tum ve Sinan Kaloğlu gitti. Şimdi yeni transfer olarak sen ve Adriano, geçen sezondan da Zuniga ve genç Sercan Yıldırım var. Bu rekabet içinde kendini nerede görüyorsun?
Profesyonel bir futbolcuyum ve kendimi satmak için elimden geleni yapacağım. Diğer arkadaşlar da aynı çabayı gösterecek. Sonuçta Samet hoca kimi seçerse o oynayacak.
Bursaspor sezona teknik direktör değişikliği yapmadan başladı. Dolayısıyla oyun sistemi de belli. Sen kendini bu sisteme uyum açısından nasıl değerlendiriyorsun?
Zaten uygun olduğum için Samet Hocam beni seçti. Ben de kendi açımdan bu sistemin bana yararlı olacağını biliyorum. Özelliklerim belli. Kapasitesini bilen bir oyuncuyum. Topu alıp dört-beş kişiyi geçecek bir futbolcu değilim. Kafaya çıkarım, koşarım, stoperle mücadele ederim ve gol bölgelerinde olmaya çalışırım. Aslında tam bir pivot santrfor değilim. Fuleli bir oyuncuyum ve stoperlerin arkasına koşu yapabilirim. Ekstra avantajım ise kafa toplarına iyi yükselmem. Bu da Bursaspor`un sistemine uyuyor. Teknik adamların beni seçmelerinin en önemli nedeni ise defansı en uç noktadan başlatmam.
- Futbola başladığından beri hep forvet mi oynadın? Mevki değişikliği oldu mu?
Forvet olarak kalmanız imkansız. Bazen sol kanatta, bazen sağ kanatta oynadım. Dayanıklılığım iyi olduğu için bütün hocalar beni sağ veya sol tarafta oynatmayı denerler. Sonuç olarak hocalarımız bize nerede görev verirse onu yapmak zorundayız.
- Futbola başlamadan evvel bir idolün var mıydı?
Oyun stillerimizin birbirine hiç benzememesine rağmen ben Hakan Şükür`ü örnek alıyorum. O uzun boylu, pivot santrafor, ben ise sürekli koşular yapan bir futbol oynuyorum. Kişilik, karakter olarak da Hakan Şükür`ü çok beğeniyorum.
- Bursaspor camiasını nasıl değerlendiriyorsun?
Bursaspor gerçekten çok büyük bir camia. Diğer Anadolu kulüplerinde oynadığım için bunu daha net ayırabiliyorum. Bursasporun arkasında İstanbul basını gibi bir basın olsa bana göre Bursasporun büyük takımlardan hiç farkı kalmayacak. Muhalefetin de, yönetimin de muhakkak kenetlenmesi lazım. Bursa 2.5 milyonluk bir nüfusa sahip. Mustafa Keçeli Trabzonspor`da oynadı. Bir gün sohbet ederken, İstanbul takımları ile yapılan sponsorluklar Trabzonspor ile yapılmıyorsa, Trabzon`da yaşayan insanlar o firmanın ürünlerini boykot edip almadıklarını söyledi. Böyle bir birlikteliği Bursa`da da oluşması gerekiyor. Bursaspor`un artık küme düşmelerle uğraşmaması lazım. Hiç bir şehir takımında Bursa`daki potansiyel yok.
- Hangi teknik adamlarla çalıştın?
Ersel Uzgur, Kemal Batmaz, Nafi Bilaloğlu, Necati Erkmen (İnegölspor), Nurullah Sağlam, Hadzıbegiç (Gaziantespor), Tigana (Beşiktaş) ve Güvenç Kurtar (Denizlispor) ile çalıştım.
Futbolcu olarak en beğendiğin özelliğin nedir?
Gol vuruşlarında iyi olduğumu düşünüyorum. Stoperlerin oyununu bozan, yıpratmaya çalışan bir forvet olduğumu düşünüyorum.
Sana en büyük katkıyı yapan ve destekleyen teknik adam hangisi oldu? Yetişmende hangi antrenörler rol oynadı?
En büyük katkıyı Nafi Bilaloğlu ve Necati Erkman yapmıştır. Her zaman yanımdaydılar. Onlardan çok destek gördüm. Eski futbolculardan Varol Bülbül`ün de katkısı bende büyüktür. Buradan bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum.
• Geçen sezon Denizlispor`da Yusuf Şimşek ile birlikte forma giydiniz ve mali yönden yaşanan sıkıntılara rağmen başarılı bir sezon geçirdiniz. Bu başarının sırrı neydi?
Profesyonel olmanın sırrı burada. Normal bir işçiye 5-6 ay para vermezseniz daha sonrasında verim alamazsın. Biz bu sene başarılı olalım ki seneye iyi para kazanalım mantığı ile çalışmalarımızı sürdürdük. Verilen sözler yerine gelmediği için artık bir eylem yapmamız gerekiyordu. Bu eylemin arkasında öyle bir durduk ki takımdaki birlikteliği insanlara gösterdik.
Geçmişte forvet oyuncularından sadece gol atmaları beklenirdi. Onlar da "Ben nasıl olsa gol atıyorum, topu kazanmak da diğerlerinin işi" diye düşünürdü. Futbolun "herkes savunma yapmalı" anlayışına dönüştüğü dönemde birçok ünlü golcü bu nedenle oyunun dışında kaldı. Sen "savunma yapan golcü" anlayışını nasıl oturttun kendine?
Bir kere artık sadece gol atan forvet diye bir şey kalmadığını çok iyi biliyorum. Futbolda o kadar çok şey değişti ki, forvet oyuncularının bazen top gelmeyeceğini bildiği halde yaptığı kör bir koşu arkadan gelen takım arkadaşına gol fırsatları hazırlıyor. O pozisyonda belki forvet gol atmıyor ama takımının gol atmasını sağlayarak gereken katkıyı yapmış oluyor. Düşünüyorum da Hakan Şükür bundan 10 sene evvel 38 golle kral olmuş bir oyuncu. Şimdiki rakamlara bakın, 20 gole ulaşan kral oluyor. Futbolun ne kadar değiştiğini şu iki istatistik bana göre çok iyi özetliyor.
Yusuf Şimşek`le Denizlispor`da beraberdiniz, şimdi Bursaspor`da yine birlikte oynayacaksınız. Yusuf çok önemli özellikleri olan bir oyuncu. Böyle yetenekli bir oyuncunun önünde oynamak seni nasıl etkileyecek?
Yusuf ağabey gerçekten çok özellikli bir oyuncu ve onunla oynamak elbette avantaj. Ama bana göre Yusuf ağabeyin oynadığı forvet oyuncusu daha önemli. Yusuf ağabey, çok koşan, boş alanlar oluşturan bir forvet oyuncusunun arkasında oynadığı zaman sezonu 10 golün altında bitirmez.
O halde sen de Yusuf için bir avantaj sayılırsın.
Bunu kendim için söylemedim, koşan bütün forvetler Yusuf ağabey için avantajdır. Ligimizden örnek vermek gerekirse bir Umut Bulut, bir Gökhan Ünal yaptıkları koşularla arkadan gelenlere gol pozisyonları hazırlayabiliyor.
Futbol dışında neler yapmayı seviyorsun? Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Hayatımıza yeni giren 15 günlük bir kızım var. İşimden kalan boş vakitlerimin çoğunu kızımla geçiriyorum. Önceki dönemde eşimle bol bol gezerdik, sinemaya giderdik.
Kariyerinde hiç şampiyonluk yaşadın mı?
Beşiktaş`ta 2 kez Türkiye Kupası Şampiyonluğu ve 1 kez de Süper Kupayı kaldırdım.
Futboldan başka ilgi duyduğun bir branş var mı?
Futbol gibi başka bir oyun yok. Her anı sürprize açık. Üstün oynanan bir maçta çok gol pozisyonuna giriyorsunuz ama bir türlü gol olmuyor, rakip bir kez kaleye geliyor ve golü atıp maçı kazanabiliyor. Her türlü duygu futbolunda içinde var. O yüzden başka sporlar benim ilgimi çekmiyor. Ortaokuldayken bir ara hentbol oynamıştım.
Futbolla ilgili hedeflerin nelerdir?
Yarın ne olacağımız belli değil. Kendime uzun hedefler koymuyorum. Hedeflerin sonu da yok. Avrupa takımlarından birisinde oynamak istiyorum. Ama ben bugün Bursaspor`da başarılı olamazsam, hedefime ulaşma şansım zaten yok. Bir merdiven çıktıysam sonra diğer merdiveni çıkmalıyım diye düşünüyorum.
Maçlardan sonra kendini eleştirir misin?
Oynadığım maçı mutlaka videodan izlerim. Kendimi eleştirmeyi severim. Kötü yanlarımı olumluya çevirmeye çalışırım.
Futbol kariyerini noktaladıktan sonra planların/hayallerin/hedeflerin nelerdir?
Futbolcunun futboldan kopması imkansızdır. Benim daha farklı hedeflerim var. Türkiye`de kaç tane hoca var bilmiyorum ama binlerce hoca vardır. Bir takım başına 50-60 tane talipli çıkıyor. Bence hocalık yapma şansınız olmuyorsa yöneticilik yapabilirsiniz. Futbolu gerçekten bilenler yönetmeli. Ben futbolun üst kademelerinde görev almak istiyorum. Belki bir kulüpte veya Federasyonda görev almak istiyorum. Futbolun bu tarz düşünen insanlar ile daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Futbol oynayıp da başkanlık yapan Özkan Sümer ve rahmetli Orhan Başkan vardı. İşi profesyonelce yapmamız gerekiyor. Ücret karşılığında yöneticilikte yapılmalı diye düşünüyorum.
- Yedek kulübesinde beklemek nasıl bir duygu?
Tabii ki güzel bir duygu değil. Oynanan oyunun içinde izleyici olmak istemiyorsunuz. Ancak profesyonelseniz her şeye açık olmak zorundasınız. Hoca o gün sizi oynatmayabilir, iyi bir performans göstermemiş olabilirsiniz veya taktik icabı kenarda oturuyorsunuzdur. Her an hazır olmak zorundasınız. Ama yinede oynamak gibisi yok.
Kariyerinin en büyük çıkışını hangi kulüpte yakaladın?
Beşiktaş`ta en büyük çıkışı yaptığımı söyleyebilirim. Sıra Bursaspor`da bu başarının üzerine çıkabilmekte. İnşallah bunu başarırım.
Artıların ve eksilerin nelerdir?
Çok çabuk bir futbolcu değilim. Kafa toplarında da bir forvet olarak daha iyi olmam gerektiğini düşünüyorum.
Özlüce Tesisleri için neler söyleyeceksin?
Tesisleri ilk gördüğümde "Herhalde Real Madrid`in bile böyle tesisleri olamaz, çünkü en güzeli budur" demiştim. Dünyanın en iyi kulübünün tesislerini nasıl hayal edebilirseniz öyle bir tesis bizimkisi de. Bursaspor`un tesisleri bugün için son nokta. Ama elbette iki yıl sonra ortaya daha iyisi de çıkabilir.
Milli Takım`ın 2010 Dünya Kupası elemelerindeki şansını nasıl değerlendiriyorsun?
Bana göre tüm büyük turnuvalara istikrarlı şekilde katılan bir takım olmamız gerekiyor. Avrupalı oyuncular iel Türk futbolcular arasında yetenek konusunda bir sıkıntımız yok. Her şey futbolcuda bitiyor. Futbolcu profesyonel olacak, kendisine bakacak, hocasının dediğinin dışına çıkmayacak, kapris yapmayacak, eksiklerinin üzerine gidecek. Bence Avrupalı oyuncudan farkımız bu.
Ligde en beğendiğin oyuncular kimler?
Gökhan Ünal`ı çok beğeniyorum. Stoperleri çok rahatsız edici bir özelliği var. Sürekli dikine koşu yapıyor. Stoper ya onunla gelecek, arkası açılacak ya da kendisi gidecek ve gol atacak. Gökhan Ünal`ı çok faydalı buluyorum ve beni de yanıltmıyor. Burak Yılmaz`ın da bu tip özellikleri var ama zaman zaman başka bölgelerde de oynatıldığı için direkt forvet olarak düşünülmüyor. Galatasaraylı Nonda`yı da beğenirim.
- Futbol kariyerinde en mutlu olduğun ve en çok üzüldüğün olaylar nelerdir?
Beşiktaş forması giyerken Fenerbahçe`yi 3-2 yenip Türkiye kupasını kazandığımızda çok sevinmiştim. Umarım bu başarıyı Bursa`da da yaşarım.
En çok üzüldüğüm an ise İnegölspor alt yapısında oynarken Türkiye Şampiyonası oynamıştık. Bir üst tura çıkabilmek için rakibimizi 5 farkla yenmemiz gerekiyordu. Biz karşılaşmayı 6-2 kazanabilmiştik ve maalesef 1 golle üst turu kaçırmıştık.
Dünya çapında oynamayı hedeflediğin takım hangisi?
İspanya liginde herhangi bir takımda oynamak isterim.
Hangi eğitimleri aldın?
Üniversite okumayı çok istiyorum. Bunun için çalışıyorum. Gaziantepspor`da forma giyerken Beden Eğitimi Bölümü için yetenek sınavlarında başarısız olmuştum. Üst düzey bir sporcu olmama rağmen yetenek sınavında kaybettim. Umarım bu yıl yetenek sınavını geçip üniversite okuma şansını bulurum.
Futbolcu olmasaydın ne olmayı isterdin?
Beden eğitimi öğretmeni olmayı isterdim. Bunun içinde çalışmalarım sürüyor.
Yeşil beyazlı taraftarlara bir mesajın var mı?
Taraftarımız bizi sonuna kadar desteklesin ve sabretsin. Genç bir takımız. Gerçekten bu camiaya layık olmak için sahada var gücümüzle çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Onlar Türkiye`nin en iyi taraftarı. Onların pozitif desteği bizleri sahada bir adım daha koşmamızı sağlayacaktır. Yenik duruma düşsek bile son ana kadar destek bekliyoruz. Gerçekten çok cefakar bir taraftara sahibiz. Bunu hazırlık maçlarında çok net gördük. Bursa`dan kilometrelerce uzakta olan Davraz dağına bile taraftarlarımız bizleri desteklemeye geldiler. Hep beraber güzel günler göreceğimize inanıyorum. | |
|
